DÜNYANIN EN GÜZEL AÇIK HAVA PAZARI

BANA göre dünyanın en iyi açık hava pazarı Gaziantep. Dünyayı gezdim, görmediğim yer kalmadı. Gaziantep gibi doğal, bir o kadar da güzel şehir görmedim. Arasa Meydanı, Bey Mahallesi, Bakırcılar Çarşısı… Say say bitmez. Hâlâ Türkiye’de el sanatı, bakır denince bence akla gelen tek şehir Antep. Esnaf önünde bakırlar, ellerinde çekiçler akşama kadar işleme ya da dövme yapıyor. Bakır çok hassas olduğu için yapılan dövme daha uzun süre kullanılmasını sağlıyor. 

Ev yapımı doğal lezzetlerin de sonu yok. Patlıcan, biber, bamya, salçalar, fıstıklar, yeşil otlar… Aklınıza ne geliyorsa yolda yürürken karşınıza çıkıyor. Dünyanın en iyi aşçısını Antep’e götür neler çıkarır neler. Ama bizde kimse burnunun dibindeki cevheri görmüyor. Her şey doğal, her şey yerinde yetişiyor.

BÖYLE SANATKÂRLAR KALMADI 

Avrupa’ya gittiğimizde ağzımız bir karış açık bakıyoruz. En son İspanya’da bir pazarı gezerken “Vay” demiştim. Sonra düşündüm bizim Gaziantep pazarı ona beş basar. Ama onların sunumu, tezgâhta duran insan faktörü var. Bizde maalesef işçi gelmiş işçi gidiyor. Üstü başı yırtık, kir pas içinde ama sanatını konuşturuyor. Oysa bir salopet giyse, İngilizce konuşuyor olsa ortalık yıkılır. Hayaller işte. Gerçekse yukarıda saydığım şartlarda, asgari ücretle çalışan, bütün gün aklınıza gelebilecek her türlü figürü çizen bir adam. Böyle sanatkârlar kalmadı. Koruma altına almak, kıymetlerini bilmek lazım. Onlar sanatçı ama biz ağır işçi muamelesi yapıyoruz.
 
Fatma Hanım işbaşında

GAZİANTEP her gün daha da gelişiyor. Eski bakan, Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in büyük katkısı var. Zor bir dönemde belediye başkanı oldu. Gece gündüz çalışıyor. Arkasında çok başarılı bir ekip var. Oradan oraya koşturuyorlar. Takdir ettiğim belediye başkanları arasında. Yeme içmenin kalbi Şahinbey’in Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu da Antep için büyük şans. Pislikten geçilmeyen yeri pırıl pırıl yaptı. Doku bozulmadan restore edilen tarihi yapılar artık hizmet veriyor. Gaziantep evleri inanılmaz güzel. Mehmet Bey de çok çalışıyor.

PLANLAMAYLA GÜZEL ŞEYLER OLABİLİR 

UNESCO, Gaziantep’i gastronomi dalında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil etmişti. Ülkemizin tarihi ve kültürel değerleri arasında özel bir yeri bulunan ‘Gaziantep mutfağı’, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na katılan, dünya genelindeki 10 yeni gastronomi şehri arasında Türkiye’nin ilk şehri olmuştu. Bundan güzel tanıtım fırsatı olabilir miydi bilmem ama bunu çok iyi kullanamadılar. Başka bir ülke bunu almış olsaydı ortalık yıkılırdı. Ama biz bir şey yapamadık. Bizde herkes her işi çok iyi bildiği için olay ortada kaldı. Her kafadan bir ses çıkınca Fatma Hanım da ne yapacağını şaşırdı. İş büyük, operasyon küçük kaldı. Ben bildiklerimi anlattım ama maalesef işe yaramadı. Dediklerimizin tersi şeyler yapıldı. Üzüldük tabii ama hâlâ şansları var bence. Yeni bir planlamayla güzel şeyler olabilir.
 
Uğramadan dönülmeyen yer Tahmis

GAZİANTEP’TE günün her saati uğrayabileceğiniz tek yer Tahmis Kahvesi. 1635’ten beri hizmet veren mekân tarihi atmosferi, nargilesi ve Antep menengiç kahvesiyle açık ara önde. Bahçesi var, akşama kadar otursanız sıkılmazsınız. Zaten Antep’e gelen soluğu ilk burada alır. Nerede yemek yerse yesin Tahmis Kahvesi’nde bir mola verir. 

Mekânın sahibi Selim Bağcı çok çalışkan ve bir o kadar da iyi biri. Müşteriyle ilişkileri çok iyi, çok genç olduğu için yerinde duramıyor. Saatlerce oturup keyif aldığım en güzel yer diyebilirim. Nargileyle aram yok ama ortam muhteşem. Antep’in en zengin tüccarlarının buluşma noktası hâlâ. Daha anlatacak çok yer var. Devamı bir sonraki yazımda…