İREM DERİCİ: BİR EVİM BİLE YOK!
Yeni single’ı ‘Bazı Aşklar Yarım Kalmalı’yı çıkaran İrem Derici, parayla arasının kötü olduğunu belirterek, “Şarkılarım iTunes ve Muud’ta birinci sırada ama bir evim bile yok. Babamın aldığı 1 oda 1 salon ev vardı, daha büyük bir ev alırım diye satmıştım. O da gitti çünkü aptalım. Bundan sonra kazandığımı tutup kendime ev alacağım” dedi.
Geçtiğimiz eylül ayında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle son dönemin en çok konuşulan ismi oldu. 17 gün yoğun bakımda yattı, hakkında birçok şey yazılıp çizildi. Hastaneden çıkar çıkmaz kendisini yine sahnelere attı. Şu sıralar doktor yasağı nedeniyle temposunu biraz düşüren İrem Derici, Sabah Gazetesi Günaydın ekinin sorularını cevapladı.
Hastalığınız sürecinde yaşadıklarınızı anlatır mısınız?
Aslında çok büyüttüler, sonuçta herkes hasta oluyor. 1.5 senedir böbrek rahatsızlığım vardı, patladı, böbrek elden gidiyordu. Sonra solunumda sıkıntılar başladı. Günde üç konser vermeye başlayınca böbrek kendini bıraktı. 17 gün yoğun bakımda kaldım.
Ciddi bir süre 17 gün…
Tamamen pimpiriklik aslında. Annem ve babam önlem almak istedi. 30 yaşındayım annem hâlâ ‘Ne yedin?’, ‘Terlik giydin mi?’ diye arıyor.
“KANTAR MISIN, TARTTIN MI BENİ?”
Hakkınızda çıkan haberleri okuyunca ne hissettiniz?
Artık ben bile ‘Öldüm herhalde’ demeye başladım. Hastaneden çıkalı iki ay oldu, aynı konular; çok üzülüyorum. Geçen biri ‘Hâlâ bir deri bir kemik’ yazmış. Kantar mısın, tarttın mı, nereden biliyorsun? 6 kilo aldım; 49’dum, 55 oldum. 32 beden pantolonlarımı attım.
O dönem çok zayıfladığınızın farkına varmadınız mı?
O dönem kilom bana ideal geliyordu. Şimdi bakınca ‘Çok zayıfmışım’ diyorum. Ama bilinçli bir zayıflık değildi. Bayramda 3 günde 5 konser verdim, insan yemek yemeyi unutuyor. Ama artık iyiyim, domuz gibiyim.
Hastaneden çıkar çıkmaz niye Berkay’ın konserine çıktınız?
Arkadaşımın sahnesine çıktım diye niye eleştiriliyorum ki. Daha önce Berkay’ın ‘Ey aşk’ şarkısını çok sevdiğim için ona ‘Düet yapar mıyız?’ diye rica etmiştim, yani öyle bir plan vardı. Ama çok iyi oldu onun sahnesine çıkmam çünkü hastaneden çıktıktan sonra içimde bir korku vardı. İnsan 20 gün yatınca kendisini garip hissediyor. 20 gün topuklu giymemişim, bir korku oluyor.
Hastanede yattığınız süre içinde işinizle ilgili neler düşündünüz?
Patlayan çok konserim oldu ama maddi zarara takılmam. Taksam kendime ev alırdım. Hiçbir şeyim yok.
Parayla aranız kötü anlaşılan…
Evet. Tutamıyorum para. Ben harcamayı, gezmeyi seviyorum. İşime de yatırım yapıyorum. Mesela son çektiğim klibe 120 bin lira para harcadım. 30-40 bin liraya beste alıyorum, aranje yaptırıyorum. Ben hiçbir zaman paradan anlayan biri olmadım. Ama bundan sonra kazandığımı tutacağım. Bir ev almak istiyorum. Zamanında babamın aldığı bir oda bir salon ev vardı, daha büyük bir ev alırım diye onu da satmıştım, o da gitti çünkü aptalım.
Geçtiğimiz günlerde soysal medyada ‘Çocuk istiyorum diye uyandım. 30 sonrası sendromu mudur acaba?’ diye yazdınız…
Evet, çocuk çok istiyorum, bütün evli arkadaşlarıma baskı yapıyorum “Getirin de bakalım” diye.
Eski eşiniz Rıza Esendemir bu paylaşımınızın ardından ‘Biri Demir, biri Ayşe hem de, iki tane olacaktı. Bu tweet yarın kendini imha edecek’ diye tweet attı. Ne söyleyeceksiniz?
Her şey hakkında konuşurum ama bu konu hakkında konuşmam. Herkes artık işiyle ya da kendi hayatıyla konuşulsun.
Bu hayatta hiç keşkeleriniz oldu mu?
Hayır, olmadı. Hatta bir huyum var, ‘yapma’ denileni yapıyorum. Çocukken ilkokulda hoca döverdi, ben de yüzüne inadına gülerdim. Gerçi özel okula gittik, yine de dayak yedik, iyi mi!
“İŞİN MATEMATİĞİNİ BABAM ÇÖZDÜ”
Geçtiğimiz aylarda babanız Hulusi Derici ile düet yaptınız. Babanızla ilgili yeni bir projeniz var mı?
Hayır, yeter, albümde anı olarak kalsın.
Şarkılarınızın neredeyse hepsi tutuyor, işin matematiğini mi çözdünüz?
Ben çözmedim, babam çözdü çünkü şarkıları kariyerimin başında o seçti. ‘Kalbimin Tek Sahibi’ şarkısını aldık, okuduk. Prodüktörümüz “Bu şarkı avam, tutmaz. Baltayı taşa vurduk” dedi. Babam da “Eğer tutmazsa gelsin beni bulsun. Yıllar sonra ‘Samanyolu’ gibi olacak” dedi. Bütün memleket bu şarkıyla evlendi, iTunes’un hâlâ en çok indirilen Türkçe şarkısı. Türkiye’de 100 milyonu aşan ilk video benimdi. Yeni şarkım ‘Bazı Aşklar Yarım Kalmalı’ şu an Muud’un ilk sırasında.
Konserler ne zaman başlıyor?
Aralık’ta başlıyorum, artık duramıyorum yerimde. Açıp eski videoları izliyorum. Yata yata patates büyüyor sadece. Altı ay bir şey yapmazsam kimse adımı anmaz. ‘2000’lerin ortalarında böyle bir kız vardı’ derler.
Kaç dövmeniz var?
25-30 tane dövmem var. Sıkıldım mı yaptırıyorum, sonra pişman oluyorum. Her an bu dövmelerimle topçu olabilirim.
Bir gün parasız kalırsanız ne yaparsınız?
Ailem bir dediğimi iki etmedi ama ben de işin suyunu çıkartmadım. Mesela lüks arabayla beni görme imkanınız yok. Bir kere iyi para kazandığımda spor araba aldım ama ikinci hafta geri verdim çünkü kendimi kötü hissettim. Bir kere kendime tektaş aldım, ertesi gün “Ellerim yaba yaba, bende olmadı” deyip sattım.
“ÖZEL ODAYA ÇIKTIKTAN İKİ GÜN SONRA ŞARKI ALDIM”
Sürekli üretip gündemde kalmak zor değil mi?
Hastanede özel odaya çıktıktan iki gün sonra gidip şarkı aldım. 30 şarkım var, 15 tanesi cepte, büyük hit.
Kimlerden şarkı alıyorsunuz?
Sinan Akçıl ve Ayla Çelik var. İsimsizlerde de alıyorum. ‘Kalbimin Tek Sahibine’ Hüseyin Boncuk’a aitti, onu kimse tanımıyordu ama o şarkı patlattı beni. Benim bir e-postam var, oraya şarkı gönderiyorlar. Ne şarkılar çıkıyor oradan.
Tanınmamış kişilerden aldığınızı bestelere az paralar veriyorsunuzdur…
Tanınmış isimler daha büyük para alıyorlar ama ben diğer bestecilere de haklarını veriyorum. Hala ‘Kalbimin Tek Sahibine’ defalarca isteniyor. Ben o adamın hakkını nasıl öderim. Eğer dizilerde falan çalarlarsa “Bana para vermeyin, bestecilere verin” diyorum.
“NE YAPAYIM ANAMIN KARNINDAN BÖYLE ÇIKMIŞIM”
Sosyal medyada yapılan yorumları umursuyor musunuz?
Herkes her şeyi takıyor abi. Kendimle barışık görünüyorum falan yalan onlar. İnsanız, takıyoruz yorumları tabii ki; beş senedir yok böyle ağızlıyım, yok böyle burunluyum… Ne yapayım, ben de anamın karnından böyle çıkmışım. Burnumu üç kere değiştirmeye çalıştım, böyle oldu. Elimde olmayan şeylerle insanlar bana vurunca ben de kendimle dalga geçiyorum. Kendi ile barışık olan adam bu kadar kendini kafasına takmaz. Sosyal medya güçlü ama keşke kapatılsa hepsi.
Neden, işinize yaramıyor mu?
İşe yaramaktan çok artık insanları yerden yere vurma yeri haline geldi. Binlerce yorum geliyor. Etten kemikten değilim, tabii ki takıyorum. Android miyim, ruhsuz muyum? Hadi beni boşver, annem okuyor. Dünyanın en iyi çocuğunu yaptığını düşünüyor ama doğurduğu çocuğa küfür ediliyor. Anamın ne günahı var?
“DİYET FİRMASINDAN GELEN YEMEKLERLE BESLENİYORUM”
Anoreksia hastalığına yakalandığınız söyleniyordu. Doğru mu?
Böyle yorumlar insanın ağrına gidiyor. Herkes bir şey söylüyor. Manyak mıyım ben, niye kendimi kusturayım? Ayrıca ben kusamam bile. O dönem yemek yemiyordum. Gün boyu bir-iki domates yiyordum.
Şimdi nasıl besleniyorsunuz?
Bir Diyet firması ile çalışıyoruz. Günlük paketler yolluyorlar eve, günlük ihtiyacım olan karbonhidrat ve proteinin hepsini alıyorum. Bol yeşillik suyu içiyorum. Hepsine günlük olarak uymak zorundayım. Çünkü bunları yemezsem fast food yemekten çok kilo alırım. Evde bir şeyler pişirmeye de üşeniyorum.
“SEVİMSİZ DURDUĞUMA BAKMAYIN ÇOK SEVENİM VARMIŞ”
Hastanede yattığınız sürede sizi aramadığı ya da ziyaretinize gelmediği için kırıldığınız biri oldu mu?
Hayır, herkes geldi. Zaten sektörden iki arkadaşım vardır benim. Asosyal biriyim. Arkadaş canlısı değilim. Evimde otururum, zar zor beni dışarı çıkarırlar. Gezdiğim zaman da menajerimle, asistanımla çıkıyorum. Bu süreçte çok destek gördüm. Yüz yüze tanışmadığım insanlar bile mesaj attılar, hastaneye geldiler. Bazen ‘Ölsem cenazem kalabalık olur mu?’ diye düşünürdüm. Sevimsiz durduğuma bakmayın, varmış sevenim.