AYLA ÇELİK’TEN BOMBA BEYAZ İTİRAFI!
“Ben Leyla’yı, Mecnun’u, Ferhat’ı, Aslı’yı, Kerem’i bilmem ama Bağdat’ı gözüm kapalı bulabilirim…” Bu sözlerle milyonları fetheden “Bağdat” şarkısının söz yazarı, bestecisi ve yorumcusuyla, gözü kapalı Bağdat’ı bile bulabilen kadınla, Ayla Çelik’le buluştum. Şarkının hikayesini, sözlerde bulamadığımız Şirin’i, Beyaz’la olan Bağdat düetini, yeni klibi ve bu kliple tekrar alevlenen aşk dedikodularını konuştuk.
“Bağdat”ı yazıp söylerken böyle büyük bir hit olacağını düşünüyor muydun?
– Evet. Bu şarkının özel olduğunu biliyordum.
Kadınların dilinde marş oldu diyebiliriz şarkı. Ama sadece kadınlar değil, erkekler de söylüyor.
– Benim bu şarkıyla ilgili aldığım ilk olumlu tepki bir erkekten gelmişti zaten.
Neydi o tepki?
– “Ben bu şarkıdaki kadınla evlenebilirim” demişti.
Şarkı söylemeye ne zaman başladın?
– Kendimi bildim bileli hep şarkı söylüyorum ben.
Konservatuvara nasıl girdin? Ailen pek çok aile gibi müzik okuma başka bir şey oku dedi mi?
– Demediler. Bana hiç karışmadılar. Aslında Anadolulu bir aileyiz. Bir evin tek kızıyım. İki abim, bir erkek kardeşim var. Bir taraftan gayet gelenekçiyiz ama özgürüz de. Annem Artvinli babam Ardahanlı. Ben de Ardahan’da doğdum sonra ben bebekken İstanbul’a gelmişiz. Bana hiç itiraz etmediler. Ne istediysem oluyordu.
"Mutsuzluğa tahammülüm yok"
“Hem Bağdat hem Türkan’ı yapan aynı kişi olabilir mi” diye yorumlar okudum. “Bipolar olabilir mi” diyorlar senin için…
– Olabilir. (Gülüyor)
Farklı ruh halleriyle mi çıkıyor bu şarkılar?
– Benim mutsuzluğa tahammülüm yok. Sinirli hallerimden nefret ediyorum. Sinirliyken kendime bakmak bile istemiyorum, çok çirkin buluyorum kendimi. Zaten kadınları sinirliyken genelde çirkin buluyorum. Yaratık gibi oluyoruz, ışığımız gidiyor.
"Türkan'ı yazarken çok sinirliydim"
Böyle bir dönemde acıklı, giderli şarkılar mı çıkıyor?
– Nefret ediyorum ve bir an önce bu durumdan kurtulmak için “Türkan” gibi şarkılar yapıyorum. Dalga geçiyorum, eğlenceli bir taraf bulmaya çalışıyorum.
“Türkan”ı yaparken sinirli miydin?
– Çok… Benim hareketli şarkılarımın çoğu zaten mutsuzluk anlarımda çıkar. Mesela dün yeni bir şarkıya başladık Gökhan’la (Tepe). Daha ilk cümleyi koydum ben gülme krizine girdim.
"Aşk acısı kadar rezil bir şey yok"
Yine sıkıntılı bir dönem mi?
– Çok sıkıntılı bir dönem. Bir yandan da hayatımda çok önemli bir şey yaşıyorum. Şarkım çok sevildi, herkesin dilinde. Telefonlar susmuyor, mesajlar bitmiyor. Çok şükür orada bir numara, burada bir numara. Bir yandan berbat bir şey yaşıyorum. Neye cevap vereyim, insanlar var utanıyorum. İyi kadın mı olayım, kötü kadın mı olayım, güzel kadın mı olayım, sinirli mi olayım…
Berbat bir şey yaşıyorum derken aşk acısı mı?
– Aşk acısı değil. Aşk acısı kadar rezil bir şey yok. (Gülüyor)
Aşk acısı ne kadar sürer sende?
– Sürer, ben öyle çok kolay vazgeçemiyorum. Acı çekerim ben.
En çok ne canını acıtır?
– Sevdiklerimi kaybetme korkum var. Hiç kimse ölmesin, hiç kimse gitmesin, hiç kimse bana küsmesin istiyorum. Küsmek en nefret ettiğim şey. Beni affetsin diye yapamayacağım bir şey yok eğer birini kırdıysam.
Sen küser misin?
– Küsme huyum pek yoktur.
"Bağdat şarkısı iki günde yazıldı"
“Bağdat” nasıl yazıldı, nasıl bir süreçti?
– Aşağı yukarı iki günde yazdım. Müziğini yapmıştım önceden. Önce müziği mi yaparsın?
– İlk başladığımda besteye, müzikle başladım. O bir kabustu, müziğin üstüne söz yazmak dünyanın en zor şeyi. Ve benden de çok istiyorlar. Şunu çok beğendik. “Bir de söz yaz” diyorlar. Yazayım ama uzun sürüyor. Beni çok beklemeleri lazım. Çünkü ben zaten titizim, bir de ona ekstra titizleniyorum.
"Şarkıdaki Şirin benim"
Leyla, Mecnun, Kerem, Aslı, Ferhat var da Şirin neden yok şarkıda?
– O benim. Var ama siz göremiyorsunuz. Şarkıdaki büyük aşk hikayelerine gelelim. Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin gibi. Bu aşklardan hangisi senin fazla etkiledi, neyi etkiledi?
– Duyguları.
Aşk kavuşamamak mı, yanıp yok olmak mı?
– Kavuştuğunda aşk bitiyor zaten. Aşk o heyecan. İlk flört vardır ya hani; baktı mı, geldi mi, aradı mı? Güzelleşirsin, doğal bir botoks gelir, gözlerin parlar. Her şeyi düşünürsün. Nasıl olacak, nasıl dokunacak, öpecek mi, acaba saçmaladım mı gibi bir sürü şey. Onlar güzel zaten. Bunları zaman içinde tanıdıkça artık dokundun, biliyorsun nasıl olduğunu, seni öptü biliyorsun artık.
Süresi ne kadar sence aşkın?
– Senin elinde. Koruduğun kadar.
"Türkan şarkısını Beyaz okuyacaktı"
Beyaz’la düetinize gelelim. Nasıl dahil oldu şarkıya? Eski arkadaşın bildiğim kadarıyla.
– Çok istedi, yalvardı. (Gülüyor) Beyaz albüm yapacaktı, “Türkan” şarkısını okuyacaktı. Ondan dolayı arkadaşlığımız başladı ve bu süreçte gelişti. Birbirimizi tanıma fırsatı bulduk. O albüm yapmaktan vazgeçince onun iznini alarak şarkıyı Demet Akalın’a verdik. “Okumayacaksan Demet’e verelim” dedik, “Ver” dedi. Kimse benim kadar inanmadı şarkıya.
Demet de ilk dinlediğinde beğenmemiş galiba.
– Evet, Demet “Bu ne ya, güzel değil” dedi. Sonra ertesi gün aradı, belli ki akşam dinlemişler, kulakları alışmış. Demet’in eşi çok beğenmiş. Ertesi gün “Alıyorum ben bunu” dedi. Gökhan Tepe ile beraber yaptığımız bir şarkı bu. Şarkının aranjesini ilk dinlediğim andaki heyecanımı anlatamam. Hep bu şarkı yılın şarkısı olacak, diyordum. Ben biliyordum zaten.
Kendin söylemeyi düşünmedin mi?
– Hiç aklıma gelmedi, keşke gelseymiş. Bir sürü şey geldi aklıma, o gelmedi.
Beyaz’a dönelim. Sonra neler oldu?
– “Türkan” şarkısı gitti, geldi. Demet okudu, patladı falan. Bu süreçte Beyaz’la biz hep görüşüyoruz tabii. O da hep “Birlikte bir şeyler yapalım ama sen karar ver ne yapacaksak, bana haber ver” diyordu. “Bağdat”ı gönderdim. Dinleyip arayacaktı, yarım saat, bir saat geçti aramadı. Sonra “Bir tuhaf oldum. Bu şarkı bana bir şey yaptı ama ne yaptığını bilemiyorum. Çok güzel. Ben bunun içinde olmak istiyorum” dedi. Ben de seve seve kabul ettim.
Klip çekimi nasıldı?
– Klip çok güzeldi. Bedirhan Güzel çekti.
Beyaz’la bakışmalar, cilveler var klipte. Aranızdaki aşk dedikoduları alevlenecek bu klipten sonra.
– Yapacak bir şey yok. En son gelip annemden isteyecek beni. Milletin ağzını kapatacağız. (Gülüyor)
"Melih Kibar'dan çok şey öğrendim"
◊ Konservatuvar yılların nasıl geçti?
– Çok güzel geçti. Şanslıyım, aynı dönem Melih Kibar’la da başladım. Yani hem konservatuvarda okuyor hem de Melih Kibar’ın asistanlığını yapıyordum. Bir tiyatro oyunu hazırlıyordu, “Madem çok ısrar ediyorsun, gel asistanlığımı yap” dedi. Çok hakkı var üstümde.
Ne öğretti sana Melih Kibar?
– Birçok şey öğretti. Beste yapıyorum. Onun sayesinde yol yordam biliyorum.
"Kurallarım ve takıntılarım çok"
◊ Senin kuralların var mı Türkan Şoray gibi?
– Evet, benim çok kuralım var. Ne kuralım var dersen şu an onları sayamam ama var. Takıntılıyımdır. Olmazsa olmazlarım çok.
Neye takılırsın en çok?
– Her şeye takılırım. Nezaket çok önemli, bana nasıl davranıldığı çok önemli.
Çok üzülürsün o zaman sen.
– Çok üzülüyorum. Ben eski usul seviyorum. Yani özen seviyorum gerçekten.
Özenli erkek var mı?
– Var tabii canım. Olmaz mı? Ben şanslıyım.
"Sesimi güzel ve özel buluyorum"
Sesini güzel buluyor musun?
– Çok güzel ve özel buluyorum.Bir dönem düğünlerde “Kalbimin Tek Sahibine” şarkısı en fazla tercih edilen şarkıydı. “Bağdat” şimdi onun yerine geçti…
– Tabii ki alevi geçecektir ama biraz uzun kalır gibi geliyor. Herkesin repertuvarına da girdi. Öyle bir şarkı bu. Her şarkı için aynı şeyi söyleyemem ama bu şarkı için kesinlikle söyleyebilirim.
Jennifer Aniston benzetmelerine ne diyorsun?
– Ben benzetmiyorum da insanlar benzetince benzetiyorum.
Sever misin?
– Severim.
Ne zamandan beri benzetiyorlar seni ona?
– Bir arkadaşım söyledi yıllar önce. “Akşam bir film vardı sen sandım” dedi, baktım Jennifer Aniston filmi. Öyle üstünde durmadım. Sonra şimdi bu aralar herkes benzetiyor ama ben benzetmiyorum.
Yakın tarihte sahne var mı?
– Günay var onun dışında ben bar programı yapmıyorum. Sosyal medya hesaplarımdan da öğrenebilirler. Hürriyet