“BANA SİLAH OLARAK GERİ DÖNÜYOR”
Kanal D’nin yeni dizisi “Altınsoylar”ın setinde yakışıklı bir müzisyen var. Okul çağlarında sanata yatkınlığını keşfeden, oyunculuk ve müzik arasında bir tercih yapamayıp ikisini bir arada yürüten Aras Aydın, bu yoğunluktan çok da memnun görünüyor.
Sizi sadece rol aldığınız işlerden biliyoruz. Bize biraz kendinizden söz eder misiniz?
– Düşünen, iyi şeyler yapmaya gayret eden, okuyan, yazan, çizen, oyunculuğu ve müziği yarış halinde hayatının merkezinde tutmaya çalışan biriyim. Hepsi bu sanırım (gülüyor).
Nasıl bir çocukluktu sizinki? Çocukluk hayallerinize ne kadar yakınsınız?
– Çocukken hep mühendislik vardı aklımda. Ama o zamanlar hayat daha sizin için başlamamış oluyor. Büyüdükçe sanat yönümün kuvvetli olduğunu fark ettim. İlkokul, ortaokul ve lisedeki edebiyat ve resim hocalarımın yeri ayrıdır o nedenle… Mesleki tercihimi yapma aşamasına geldiğimde “ya müzik ya tiyatro yapacağım” dedim. Gelin görün ki şimdi ikisiyle de uğraşıyorum.
Altınsoylar ile ekrana döndünüz. Bu projeye “evet” demenizin sebebi neydi?
– Altınsoylar senaryosu, kadrosu ve teknik ekip olarak çok iyi bir iş. Karakterden çok etkilendim. Oğuz gerçekten her yönden özgür bir karakter. İlk defa bir aileye dahil olduktan sonra kendi isteğiyle özgürlüğünü kısıtlıyor. O3 Medya ve Kanal D gibi faktörler de işe sıcak bakmamı sağladı. Hitap edeceğiniz kitle önemli… Bir de Türkan Derya gibi önemli bir yönetmenin yüzünü güldürmek gibi bir sınava tabi tutulacaksınız. Hadi dedim!
BU EKİP KARŞISINDA DİZLERİM TİTRİYOR
Dizide Oğuz karakterini canlandırıyorsunuz ve Oğuz anı yaşayan bir karakter. Gerçek hayatta da anı yakalayan biri misinizdir?
– Oğuz karakteri yetimhanede annesiz ve babasız büyümüş. Hayatında bir sürü eve kaçak gibi girmiş, bunun karşılığında da yapılması gereken her şeyi yapmış. Kıpır kıpır, kurnaz ve risk almayı seviyor. Ben de öyleyim aslında. Canlandırdığım karakterlerle bağ kurmayı seviyorum. Anı yaşama meselesine gelince; gelecek kaygım yok diyemem ama anı yaşamak insanın kendini keşfetmesine yardımcı oluyor. En azından benim için öyle.
Karaktere çalışırken, yakın çevrenizden ilham aldığınız kişiler oldu mu?
– Dediğim gibi kendimle bağ kurmaya çalıştım. Genelde yüksek bir enerjim vardır. Türkan Derya ve Murat Aksu’nun büyük desteğini gördüm. Öyle güzel bir kadroda çalışıyorsunuz ki başarısız bile olsanız bir sonraki set günü daha ayakları yere basar şekilde yaklaşıyorsunuz karaktere. Cihat Tamer, Birsen Dürülü, Bennu Yıldırımlar.. İnsanın dizleri titreyerek oynaması, her sahne sonrası “geçer not aldım mı?” diye sorgulaması çok güzel bir his…
Oyunculuk, oyuncu olmak ne ifade ediyor size? Oyunculukla ilgili geleceğe dair düşünceleriniz, hedefleriniz neler?
– “Oyunculuk mahcup insanın intikamıdır” diye bir söz duymuştum. Oyuncu olmak bazen bir duruş, tepki… Bazen sadece bir hobi… İleride yine böyle kaliteli işlerde yer almak isterim. Bir erkek hikayesi, mafya projesinde değişik bir tip mesela…
Oyunculuğunuzu geliştirmek için özel bir şeyler yapıyor musunuz?
– Çok yabancı dizi izlerim. Fırsat buldukça oyun izlemeye çalışıyorum. Okuyorum. Bir de sahnenin duygusunu, ne anlatmak istediğini tespit etmeden provaya çıkmam. Üzerine düşünmeyi seviyorum.
Kendi karakterinizde sevdiğiniz ve sevmediğiniz özellikler nelerdir?
– Çok duygusalım, zaman zaman bu bir silah olarak bana dönüyor. Öte yandan bu kadar duygusal olmak insanları anlamaya daha yaklaştırıyor beni… Çok çabuk demoralize olurum, belki de en sevmediğim huyum bu… Ama yapıcı fikirler üretip kendi kendimi ikna etmeyi de bilirim.
PİYANO ÇALMAK BENİ ÇOK DİNLENDİRİYOR
Kendinizi yorgun hissettiğinizde nasıl dinlenirsiniz?
– Müzik benim için bir terapi. Ne kadar yorgun olursam olayım dokunmadığım tuşu kalmıyor piyanomun. Ya da oturup gitar çalıyorum. Bir şeyler yazmak da ruhumu rahatlatıyor.
Bugüne dek en çok ne üzdü sizi?
– Ailesine çok düşkün biriyim. Kendi hayatımı ertelerim onlar için. Ailemde hep birlik ve beraberliği sağlamış iki güzel insanı kaybettim; dedem ve babaannem… Hayatımda başka hiçbir şeye böyle üzülmedim.
Peki, bize sizinle ilgili hiç bilmediğimiz ne söyleyebilirsiniz?
– Söylesem de inanmazsınız (gülüyor)…
Evinizin en sevdiğiniz köşesi neresi?
– Tüm müzik aletlerimin durduğu duvarın önü…
Son olarak Altınsoylar izleyicilerine neler söylemek istersiniz?
– Çok güzel bir ekip, canını dişine takıp çalışıyor. Gecemizi gündüzümüze karıştırıp iyi bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Cumartesi 20.00’de Kanal D ekranlarına bekliyoruz.
ROMANTİZM BENDE ÇOK TUTARSIZ BİR FAKTÖR
Romantik bir kişilik misiniz, sert bir kişilik mi?
– Romantizm bende çok tutarsız bir faktör. Yalnız olduğum dönemlerde daha kendi halinde, daha alaycıyımdır. Ama aşk benim ritmimi değiştiriyor. Aşık olunca karşısındaki göze nişan alan bir avcı gibi hissediyorum kendimi.