ÇEŞME’DE NELER OLUYOR?

SADECE Bodrum’u yazmakla olmuyor. Çeşmeli dostlarımdan sitem gelince kendimi yollara vurup Çeşme’ye gittim. Çok yoğun olduğumdan yaklaşık iki senedir Çeşme’ye gidemiyordum. Belki de Bodrum bana daha cazip geliyor. Çeşme’de 5 kişi ile selamlaşıyorsam Bodrum’da 50 kişi ile selamlaşıyorum. Çünkü Bodrum bana göre küçük bir İstanbul, Çeşme ise küçük bir İzmir. 

Çeşme en sevdiğim tatil yerlerinden biri. Güzel bir kalabalığı var. Bir kere İzmir halkı güzel insanlardan oluşuyor. Çeşme’yi güzelleştiren onlar. Neyse konuya gelirsek, Çeşme’de nerede kalınır önce ona bakalım. Çünkü insanlar gece çıkıp eğlendikleri yere yakın konaklamayı tercih ediyorlar.

AVLUDA KAHVALTI 

Çok merak ettiğim ama bir türlü gidemediğim Viento Alaçatı’yı tercih ettim. Alaçatı’da biliyorsunuz butik otel furyası var. Her zevke hitap eden onlarca küçük otelle karşılaşıyorsunuz. Butik bir otel olarak hem şık hem kaliteli. Yaklaşık 24 odası olan otel büyük tesis gibi işletiliyor. Viento Alaçatı’ya belli ki kadın eli değmiş. Mekânın sahibi Figen Erbaş Kocabıyık her şeyle yakından ilgileniyor. O yüzden gittiğinizde gerçekten kendinizi iyi hissediyorsunuz. Büyük bir avlu ve hemen sağda küçük bir havuz var. Herkes avluda buluşup kahvaltı yapıyor. Otelin gerçekten çok iyi bir kitlesi var. İnsanlar karşılaşacakları kaliteden emin oldukları için Viento’yu tercih ediyor. 

Meğer bu şirin butik otel Figen Hanım’ın yazın kullandığı eviymiş. Sonra çevresini de alarak birleştirip otele dönüştürmüş. O kadar güzel otel haline getirmiş ki Alaçatı’nın merkezinde olmasının da etkisiyle büyük rağbet görüyor. Figen Hanım’ı tebrik ediyorum. O kadar butik otel arasından sıyrılmayı başarmış.
 
Eğlenceli ve farklı: Before Sunset

AÇILALI yaklaşık 3 yıl oldu sanırım. Çok alakasız bir yerde olmasına rağmen şu an Ovacık bölgesinde ıssız bir yerde konumlanan Before Sunset’e kilometrelerce yol gidip gece geç saatlere kadar eğleniyor insanlar. Rezervasyon sistemiyle çalışıyorlar. Rezervasyonunuz yoksa işiniz çok zor. Çünkü belli bir kapasitesi var bu yüzden de rezervasyonsuz gelenleri kapıdan çevirmek zorunda kalıyorlar. Before Sunset’e ilk kez gittim ve Mikonos’taki Nammos’a benzettim. Büyük bir toplanma alanı yapmışlar. Sıcak bir ortam yaratmak için devasa palmiyeler dikmişler. Bakış açıları bana göre biraz Avrupai. Diğer beach’lere benzemiyor. Bir tane ‘happy hour’ alanı yapmışlar. Yemek yeri ayrı. Belli bir saatte zaten hazırlıklar başlıyor. Bir masa düzeni listesi var. Kim nereye oturacak, kim gelecek hepsi listede yazılı. Sadece parti için bile yüzlerce insan geliyor. En hareketli günü cumartesi. İçeride adım atacak yer olmuyor. Herkesin elinde bir kalem, isteyen herkes kendi vücuduna ya da arkadaşlarının vücuduna yazı yazıyor. Bir tanesi espri olsun diye numarasını yazmış, Allah’tan son iki rakamı yazmamayı akıl etmiş. Alnına yazan var, göbeğine yazan var. Eğlenceli ve farklı bir konsept bulmuşlar. Herkes çok rahat, kendimi Mikonos’ta zannettim. Partideki yerimizi aldık ve gece geç saatlere kadar eğlendik. Denize giren, denizden sonra yemek yiyen… Herkesin keyfine göre takıldığı acayip eğlenceli ve cool bir yer. Zaten sahipleri de öyle. Bu sektörün duayenleri bilir, bir dönem Villa Sunset, Çeşme’nin en iyi mekânıydı ve aynı ekip işletiyordu. Altı ortak, hepsi birbirinden iyi. Hepsi işinin başında, hepsinin bir görevi var. Bu kadar uyumlu bir ekip görmedim. Kimse kimsenin işine müdahale etmiyor. Çok çalışkanlar. O yüzden ekibi çok sevdim. Before Sunset bence Çeşme’de dengeleri değiştiren bir yer olmuş. Marrakech en iyi yerlerden biriydi sonra kapandı. Bence Before Sunset’in büyük payı var bunda. İlk kez gittiğim mekânı çok beğendim ve tarz buldum. Eğlencenin tadı damağımda kaldı. Kesinlikle tekrar gideceğim. Tebrikler çocuklar…