ECE DURMAZ’DAN ATATÜRK’TEN İSTİKLAL MADALYASI ALMIŞ KAHRAMAN ASKER ZEKİ DUYGULU KONSERİ
Solist, besteci, söz yazarı ve koro şefi Ece DURMAZ, 4 Mart Pazartesi akşamı saat 20:00’de Bakırköy Cem Karaca K.M.’nde, “Vefatının 50. Yılında Hayatı Ve Eserleriyle ZEKİ DUYGULU” başlıklı ücretsiz konser verecek.
Konserin adının neden “Zeki Duygulu” olduğunu Durmaz şöyle açıklıyor, “ Henüz lise çağlarındayken okulu bırakıp, vatan savunmasına gönüllü yazılmış; bizzat Atatürk’ten İstiklal Madalyası almış bir kahraman asker.Duygulu’nun, musikimizin Cumhuriyet döneminde alacağı yönü belirleyen köşe taşlarından biri olduğunu düşünüyorum. 2024 yılının da vefatının 50. Yılı olmasını fırsat bilerek, konserimizi kendisine ayırdık. Ayrıca konserimizin ücretsiz olduğunu da ifade etmek isterim. Arzu eden herkesi aramızda görmekten mutluluk duyarız” dedi.
HALİ HAÇIRDA 70 BESTEM VAR”
Kendi hayatından da bahseden Drumaz şunları söyledi. Hayatımda profesyonel kariyerim yanında hep müzik de oldu. Üstelik farklı bir kariyerim olması; yani hayatımı kazanmak için kimsenin beğenisine muhtaç olmamak beni özgürleştirdi, zenginleştirdi diyebilirim. Bir yandan ekonometri tahsil ederken, diğer taraftan iki ayrı konservatuar bitirdim. Klasik Türk müziğinin yanında, Halk müziği, tasavvuf müziği, klasik batı müziği ve popüler müzik gibi müziğin hemen hemen her dalında çalışmalarım oldu. Hali hazırda 70 civarında bestem var, Ayrıca, 2004 yılında bir şiir kitabım yayımlandı. Sayısız müzik albümü, ansiklopedi, araştırma kitabı ve antolojide eserlerimle yer aldım. Kalıcı eserler bırakmış olmak, benim için büyük mutluluk, büyük gurur gerçekten. Uzun süre borsa uzmanı olarak çalıştım. Sonrasında 18 yıl Türkiye’de örgütlü, büyük bir kurumun mali işler dairesi başkanlığını yürütüp emekli oldum”.
Musıki Derneği’nden söz edeN Durmaz şunları söyledi “Dediğim gibi sevdiğim müziği özgürce yapmak; 20 yılı geçen ve büyük bir şans eseri çok büyü hocaların rahle-i tedrisinden geçmiş bir müzik eğitiminin birikimini heveslileri ile paylaşmak. İnsanları ve onları mutlu etmeyi seviyorum, sanatı seviyorum, kalıcı işler yapmayı seviyorum. Bu dernek bana sanat yoluyla insanlara yakın olmaimkanı veriyor. Geleneksel müziğimizin bozulmadan gelecek nesillere taşınmasında bizler gibi, sadece sanatsal haz ve kültürel hizmet kaygısı taşıyan stk’ların büyük rolü olduğuna inanıyorum. Sevgili Fatih Salgar Hocam, “Bir meşaledir devredilir elden ele” derdi derslerde sık sık. Onlardan aldığım meşaleyi hakkıyla taşımaya çalışıyorum diyelim”.
Durmaz , “Türk müziğiseverler olarak bizler, Yüzyıllara dayanan bir hazinenin mirasçılarıyız. Bu hazine sandığının içinde klasik eserler de eğlence müziği de var. Bu mirası doğru kullanmak için her konserimizde duyulmamış birkaç esere mutlaka yer vermeye çalışıyorum bir defa. Ayrıca, öğrencilerime ve izleyenlere, okunan eserin dönemini, bestecisini, geri planını yani duygusunu da anlatmaya, hissettirmeye çalışıyorum. Klasik sanat, bir kültürel birikim ister. Bu birikime sahip olmayan kişilere ağır ve sıkıcı gelir hatta. Ben yaptığım işlerde insanlarda bu birikimin oluşmasına katkıda bulunmaya çalışıyorum. Öğrenilen şarkı unutulabilir ama ruhu algılanmışsa, unutulsa da zevki incelten bir kültür birikimi halini alır. Bir de şu var ki; bizim müziğimiz gelenekten geldiği için, yazılı olmasa da ehlinin bildiği, kendine özgü görgü kuralları vardır. Bir konserde repertuar seçiminden saz seçimine, koro ve sazların giyiminden, sahne üzerindeki nezaketine, tevazuuna, güler yüzlü ciddiyetine kadar her şey bir edep ve adap ile yapılmalıdır. Yenilikçi ve özgürlükçü müzikal yaklaşımlar, ancak geleneğin ruhunu iyice sindirdikten sonra, bu temel üzerine inşaa edilirse bir değeri olur” diye konuştu..