HomeMagazin‘EĞER OKAN BENİ ALDATIRSA…’

‘EĞER OKAN BENİ ALDATIRSA…’

‘EĞER OKAN BENİ ALDATIRSA…’

Eşi Okan Kurt’un maddi problemleri nedeniyle yaşadıkları zor günleri geride bırakan Demet Akalın, yaşadıklarını anlattı. Akalın, Günaydın’dan Tuba Kalçık’ın sorularını yanıtladı.

– Çok yaralandım. Okan’ın bizi hiç düşünmediğini hissettim. Dünyam yıkıldı gibi hissettim. Hira, boşandığımızda çocukluktan genç kızlığa geçti resmen. Çok olgun bir çocuk zaten. Bana daha da düşkün oldu bu olaylardan sonra. Sevgisizlikten dolayı ayrılmadık Okan’la. Bizim başka sorunlarımız vardı. Büyük kızgınlığım vardı, hâlâ da geçmedi. Okan’ın ailesi ile görüşmüyorum.

– Herkes istediğini düşünmekte özgür ama kimsenin başına gelmesin. O yaşadıklarımı hatırlamak bile istemiyorum. Bana yapılan haksız bir hacizdi. Mal ayrımımız, evlilik sözleşmemiz var Okan’la. Haczin gelmesi olanaksızdı ama geldi. Bunu yapanlar şimdi uzlaşmak istiyor ama asla uzlaşmayacağım.

– Allah razı olsun devletimizden. Olaydan hemen sonra müfettişler geldi. Haciz olduğu gün ve sonrasında hiç ağlamamıştım ama müfettişleri karşımda görünce sevinçten ağladım. Devletin gücünü hissettim. Yalnız olmadığımı anladım. Sahipsiz olmadığımı hissettim. Titizce incelediler yapılanları.

– Annem dul bir kadındı, babasız büyüdüm. Çocukluğumda da çok zor dönemler geçirdim. Ama son zamanlarda yaşadığım, en zor süreçti. Travma olacakken kurtardık bu süreci. Müzik yaparak atlattım. Hemen ertesi gün konsere çıktım. Sahne ve sevenlerim, atlatmamda çok etkili oldu.

– Hayatımda hiç psikolojik destek almadım. Ben dünyanın en güzel işini yapıyorum. İşimle atlatıyorum böyle zamanları. Zor dönemlerim hep bir şarkıyla geri dönmüştür bana. Albümle uğraşıyordum haciz olayları zamanında da. Bu süreçte sevenlerim, arkadaşlarım da destek oldu bana. Şanslıyım bu konuda.

– Okan’a hiçbir maddi destekte bulunmadım, bulunmuyorum da. Zaten Okan da böyle bir şey beklemez. Benim de böyle bir gücüm yok. Haciz geldiği gün bana “Borçlarla alakan yok, ben halledeceğim” dedi.

– Hep kendi paramı kendim kazandım ve bir kuruş param bile Okan’a geçmedi. Neden vereyim ki? Birlikte bir şirket kursak ve batsak anlarım. Bizim ortak işimiz bile yok. Bir ara ortak şirket kursak mı diye de düşünmüştük. İyi ki kurmamışız.

– Anne olduktan sonra insan başka bir forma geçiyor. Annem her zaman “Anne olunca anlarsın” derdi. Gerçekten şimdi daha iyi anlıyorum onu. Çocuk sahibi olmayı da hiç düşünmüyordum. Şarkıcılık kariyerime başladığım dönemden itibaren hep iş odaklı düşünüyordum. Annelik bana uzaktı. Evlendikten sonra Okan çok çocuk istedi. Tüp bebek denedik. Çok param gitti tüp bebeğe. Hamile kalamadım tedaviyle.

– Okan’a “Boşa beni, git başkasıyla evlen, çocuk yap” bile demiştim. O da “Saçmalama” diyordu bana. Sonra zaten kendiliğimden hamile kaldım. Çok zor bir hamilelik geçirdim ama. Hamilelikten nefret ettim resmen. Anne olmanın ne demek olduğunu Hira’yı kucağıma alınca anladım.

– Ben de birçok sanatçı arkadaşım gibi devletimizin, polisimizin ve askerimizin arkasında duruyorum. Asker kızıyım ben. Babamı küçük yaşta kaybedince bana onun hakkında anlatılanlardan çok etkilendim. Asker, benim kafamda hep kutsal bir yerdedir. Ülkem için ne gerekirse yaparım. Milliyetçi de bir insanım. Ülkemi çok seviyorum. Türkiye’nin geleceği için karamsar olanlar bazen soruyor bana “İkinci bir planın var mı?” diye. Yok. Ne başka bir ülkenin vatandaşı olmak, ne de yurt dışında ev almak gibi bir planım var.

– Yurt dışına gidince bir haftadan fazla kalamıyorum, İstanbul’a dönmek istiyorum hemen. Çocuğumu da burada okutacağım. Şimdi özelde ama bulunduğum sitede devlet okulu olsa oraya göndereceğim. Normal bir hayatı olmasını istiyorum. Onunla ilgili yurt dışı planım da yok. Vatanım diyorum her zaman. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Fransız vekile verdiği cevabı sosyal medyadan da paylaştım. Helal olsun Çavuşoğlu’na, çok güzel konuştu. Ben sanat dünyasında nasıl dobraysam Çavuşoğlu da uluslararası alanda o kadar dobra.

– Ben Alişan ile küs olduğum zamanlarda bile iyi olsun istiyordum. “Çocuk sahibi olsun” dediğim birkaç arkadaşım vardı. Tarkan için de, Alişan için de dua etmeye gitmiştim. Şimdi ikisinin de çocuğu oldu. Alişan’ın oğlunun bir tane fotoğrafı vardı, gözyaşı olan fotoğrafı. O fotoğraf beni çok etkiledi. Ağladım ona bakarak. Bu olaydan sonra da barıştım. Küslükler bana göre değil.

– Düşmanımın bile başına gelmemesini dilediğim günler yaşadım. Büyük bir boşluğa düştüğümü hissettim. Okan benim sadece eşim ve arkadaşım değil; onu babamın yerine koydum. Her şeyimle yakından ilgileniyor. Bana hep “Güçlü kadınsın” diyorlar ama insan bazen güçlü olmak da istemiyor. Yükünün alınmasını da istiyor. Bu yüzden o süreçte boşluğa düşmüştüm.

– Büyük konuşuyorum, Okan hiçbir şey yapmaz. Okan’a inanılmaz güveniyorum. İlk günden beri böyle. Umarım böyle de devam eder. Ama ihanet ederse öyle bağırıp çağırmam, asla affetmem. Kendi çöplüğüne geri döner, Maslak’taki evine.