HANDE DOĞANDEMİR VE ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ’DAN SAMİMİ AÇIKLAMALAR
Her Şey Aşktan’ filminin başrol oyuncuları Hande Doğandemir ve Şükrü Özyıldız, aşkı, kadın-erkek ilişkilerini ve yeni filmlerini HT Magazin’e anlattı. İkili, “İnsanların mutlu ayrılacağı bir film çektik. Bu film, gülümsemek için doğru tercih” diyor
‘Her Şey Aşktan’ı gala gecesi sinemada izlediğimde, ilk düşüncem filmin başrollerindeki Hande Doğandemir ve Şükrü Özyıldız’ın beyazperdede kimyalarının çok iyi tuttuğu oldu. Çekimlerde gerçekten eğlenmişler ve hikâyenin içine çok iyi girmişler. ‘Her Şey Aşktan’ şu soğuk kış günlerinde içimizi ısıtan, sıcacık bir romantik komedi filmi olmuş.
■ Her şey aşktan mı?
Hande Doğandemir: Tabii, her şey aşktan. (Kahkahalar)
Şükrü Özyıldız: Aşk için yapılması gereken her şeyi yaparım.
■ Filmin çekimleri nasıl geçti?
H.D.: Biz çok eğlendik, güzel bir ekip olduk, keyifliydi. Dövüşler, danslar her şey vardı.
■ Boks sahnesinde yüzüne öyle bir darbe alıyorsun ki herkesin içi resmen cız ediyor Hande.
H.D.: (Gülüyor) Anlatmayayım şimdi, sürprizi kaçmasın. O sahnenin çekimi bütün bir günümüzü aldı. Farklı bir anlatım oldu.
■ Kick boks yapıyor musun?
H.D.: Yok, daha önce hiç yapmadım ama artık yapacağım galiba, sevdim.
"ÖZCAN HEP SETTEYDI"
■ Şükrü sen de filmde bateri çalıyorsun.
Ş.Ö.: Çocukluk hobim. Özcan’la (Deniz) 1 sene önce bu proje şekillenirken konuşmuştuk. Müzisyen bir karakter düşündüğünü söylemişti. Aramızda istişare ettik, bateri çaldığımı söyledim, o da bunu kullandı.
HERŞEY AŞKTAN ÖTE
■ Çağatay Ulusoy da ‘Delibal’da bateri çalmıştı. Sonra evine de almış.
Ş.Ö.: Bende de var. (Gülüyor)
■ Özcan Deniz’in prensi gibi oldun. Bu, birlikte ikinci projeniz.
Ş.Ö.: ‘Sevimli Tehlikeli’ vesilesiyle tanıştık ve aramızda çok güzel bir sinerji oldu. Yönetmen- oyuncu arasındaki iletişim çok değerlidi. Biz bunu çok güzel yakaladık. Ortaya lezzetli işler çıkıyor.
■ Özcan Deniz sette nasıl?
H.D.: Bu filmde Özcan yapımcımız ama bize destek olmak için hep sete geldi. Herkes bir arada olmaktan mutluydu. Her zaman böyle setlere denk gelemiyoruz.
■ Filmin konusu nedir?
H.D.: Ben Pelin karakterini canlandırıyorum. 20’li yaşlarında, alışveriş merkezinde çalışan bir genç kız. Evlenme arifesindeyken aldatılıyor ve hikâye böyle başlıyor. Hayatı altüst oluyor, yaşamını toparlama sürecinde Burak (Şükrü Özyıldız) ile karşılaşıyor ve değişim başlıyor.
■ Şükrü, gerçek hayatta da normal kız arkadaşların sana dertlerini anlatır mı?
Ş.Ö.: Daha önce başıma gelmedi ama yardıma ihtiyacı olan arkadaşlarımın yanında olurum. İyi bir sırdaşımdır.
"İLK DEFA TANGO YAPTIM"
■ Mithat Can Özer ile tango sahneniz de çok konuşuldu.
H.D.: İlk defa tango yaptım. Mithat’la uzun süre ders aldık. Estetik göstermek ve doğru yapmak zormuş. Duygusu çok yüklü bir dans.
■ Filmin sana çok getirisi olmuş…
H.D.: Evet, kick boks yapmayı ve tangoyu öğrendim. (Gülüyor) Verimli bir süreçti.
■ Çatıdan atlama sahnen de iddialıydı.
“Doğandemir- Özyıldız ikilisi, izleyiciyi iki saat güzel vakit geçirip mutlu ayrılacakları bir filmin beklediğini söyledi.”
H.D.: Benim yükseklik korkum var ve o sahnede ne yapacağım diye endişelendim. Fakat çok profesyonel bir ekiple çalıştık, o güvenliği görünce korkum geçti.
■ “Çığlıkları seti inletti” diye haberler çıktı.
H.D.: Çığlıklar sahne gereğiydi, korkudan değil. (Kahkahalar)
■ O sahnenin çekiminde sen de orada mıydın Şükrü?
Ş.Ö.: Evet. Geçen seneden ekibin güvenliğe çok önem verdiğini bildiğim için rahattım.
■ Ama sen çekimlerde sakatlanmıştın.
H.D.: Aaa bana hiç söylemedin. (Gülüyor)
Ş.Ö.: O biraz benim hırçınlığımdandı, kendimi göstereyim derken güvenliği aşmıştım.
■ Birer cümleyle birbirinizi anlatmanızı istesem neler söylersiniz?
H.D.: Biz oyun anlamında birbirimizi çok iyi anladık ve paslaştık. Bu büyük bir şanstı.
Ş.Ö.: Onun oyununa karşı sen de bir oyun veriyorsun. Hande ile uyumumuz çok iyi oldu.
■ Şükran Ovalı ile olan ilişkin sonlandı. Bu ayrılığa, filmde Hande’yle olan öpüşme sahnelerinin neden olduğu iddia edildi. Doğruluk payı var mı?
Ş.Ö.: Ben bugüne kadar özel hayatımla ilgili hiç yorum yapmadım, bundan sonra da yapmayacağım. Özel hayatımın özel kalması taraftarıyım. Buna da saygı göstereceğinize eminim.
"AŞK İNSANI İYİ HİSSETTİRİR"
■ Peki size göre aşk nedir?
H.D..: Yaşadığın döneme, karşındaki kişiye göre değişecek bir şey bence. Sık mı âşık olursun?
H.D.: Zor olurum herhalde, bilmem.
■ Âşık olduğunda ne hissedersin?
H.D.: İnsanı iyi hissettiren bir şey. Kötü hissettirirse aşk değildir zaten.
■ Sonsuz mudur?
H.D.: Hiçbir şey sonsuz değildir.
■ Sence Şükrü?
Ş.Ö.: İnsanın insana beslediği bir duygu ile sınırlandırmak bence çok eksik olur. Mesela beni şu an burada bulunduran şey, oyuncuğa duyduğum aşk. Bununla ilgili bir mertebeye gelmişim ki şu an bu konuşmayı yapıyoruz.
■ Seyircilerinize filmle ilgili ne söylemek istersiniz?
H.D.: İnsanların 2 saat güzel vakit geçirip mutlu ayrılacakları bir film. Ş.Ö.: Günlük sıkıntı ve kaygılarımızdan 2 saat uzaklaşıp gülümsemek için ‘Her Şey Aşktan’ çok doğru bir tercih olacaktır.
"OKULDA POPÜLER DEĞİLDİK"
■ Yakışıklılığınla okul yıllarında da çok popüler miydin Şükrü?
Ş.Ö.: Hiçbir zaman kendini beğenen biri değildim. Ergenlik döneminde benim de sivilcelerim vardı ve bir süre çirkindim. (Gülüyor)
■ Peki sen okulun en popüler kızı mıydın Hande?
H.D.: Değildim, hatta içine kapanıktım. Annem hep, “Senin bu mesleği yapacağın hiç aklıma gelmezdi” der. (Gülüyor)
"OYUNCU VE ÜNLÜ KAVRAMLARI KARIŞTI"
■ Bu popülerlikle dışarıda özgürce dolaşabiliyor musunuz?
Hande Doğandemir: Hayatımı herhangi bir noktada kısıtlayan bir durum olmadı. Bu dünyadan çok bağımsız bir arkadaş çevrem var, onlarla zaman geçiriyorum.
Şükrü Özyıldız: Bazen bana, “Oyunculuk yapmak istiyorum. Ne yapmam lazım?” diye soruyorlar. Onlara, “Oyuncu mu olmak istiyorsun? Ünlü mü?” diyorum. Bu 2 kavram son derece karışmış durumda. Ben yola oyuncu olmak için çıktım. Karşıma hedeften şaşırtacak bir sürü şey çıkmasına rağmen, şaşmamaya çalışıyorum. Kendinizi toplumdan soyutlamak zararlı bir şey.
"KIŞ GÜNEŞİ ÇOK DEĞERLİ BİR PROJE"
■ Yakında başrolünü Aslı Enver’le paylaştığın ‘Kış Güneşi’ dizisiyle SHOW TV ekranında olacaksın Şükrü…
Şükrü Özyıldız: Evet, şubat ortasında başlıyoruz. Birinci bölümde 2 karakteri birden canlandırıyorum. Karşı karşıya geldikleri sahneler de var. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de daha önce denenmemiş bir şey. Çok heyecanlıyım. Çok önem verdiğim, değerli bir proje.