DİANA GÜLER YAZDI:İLİŞKİLERDE İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Herkese yeni bir haftadan Merhaba,
Bugünkü yazımda size düzenli olarak yaptığım ilişki seminerlerinden özetleme yapmak istiyorum. Herkesin en muzdarip olduğu konudur ilişkiler. Onlarla da olmuyor onlarsız da olmuyor dediğinizi duyar gibiyim. Sorunlara rağmen insanlar defalarca aşık oluyor, yeni birlikteliklere adım atıyorlar. %50 kazanma % 50 kaybetme ihtimali olan bir şeye yatırım yapıyorlar ve evleniyorlar. Bunu bir iş anlaşması için söyleseler defalarca düşünüp sonrasında riske girmek istemeyeceklerine karar verip vazgeçerler. Ama konu aşk ve sevgi olunca mantık devre dışı kalabiliyor ve duygularını dinleyip bir yola çıkıyorlar. Bu yol her yol gibi zaman zaman zorlu, virajlı ve yokuşlu olabiliyor. Hayattaki en zor şeylerden biri belki de iki insanın aynı çatı altında birbirini anlaması ve anlaşabilmesi. Bir de erkeklerin marstan kadınların venüsten geldiklerini düşünürsek, iki farklı gezegenden gelen kişiler uzlaşma sağlamaya çalışıyorlar. Farklı olmaları gerektiğinin bilincine varmadan kadınlarla erkekler geçinemezler. Genellikle de bu unutulan bir gerçektir. Karşı cinsin bize benzemesini bekleriz. Onların da bizim istediklerimizi istemesini ve bizim hissettiğimiz gibi hissetmesini arzularız. Yanlış da olsa, eğer partnerimiz bizi seviyorsa, biz birini sevdiğimizde nasıl davranıyorsak onun da öyle davranmasını isteriz. Bu yaklaşım hayal kırıklığıyla birlikte farklılıklardan sevgiyle söz edilebileceği bir iletişim kurulmasını engeller. Bunu yaparken iletişimde hatalar olabiliyor, birbirlerine hasarlar verebiliyorlar.
Bizim de değindiğimiz konulardan bir tanesi bu iletişim meselesi. İletişim de “Ne söylendiği kadar önemli olan nasıl söylendiğidir.” Çoğunlukla çiftlerin birbirine yıkıcı eleştiriler yaptığını genellemeler üzerinden gittiklerini, akıl okuma ve yıkıcı niyet getirdiklerini ,işi yokuşa süren ifadeler kullandıklarını görüyoruz. Kendini tamamen haklı eşini tamamen haksız konuma sokan söylemlerde bulunmak da devamında geliyor. Sorumluluk almak yerine suçlayıcı dil kullanılıyor. Suçlamak anlamaktan daha kolay geliyor.Bir de bu suçlamaların üzerine bay ve bayan tamirci şapkası takılıyor. Oysa ki karşıdaki kişiye çözüm yerine sadece dinlenilmek ve anlaşılmak yeterli olabilecekken bu göz ardı ediliyor.
Peki biz sağlıklı ve doğru iletişim için ne öneriyoruz?
Öncelikle Kısa ve öz konuşabilmek, uzun ve detaylı cümleler biliyorsunuz ki bir çatışma anında sıkıcı olabiliyor ve anlamını yitirebiliyor. İkinci olarak Geçmişi getirmemeyi öğrenmek; geçmişte yaşadıklarınız eminim ki sizi çok kırmış ve üzmüş olabilir ama bunun sürekli olarak dile getirilmesi de ilişkiyi yapıcı olmak yerine yıkıcı bir duruma dönüştürebilir. Rahatsızlıklarınızı biriktirmeden ve doğru zamanları seçerek söylemek önemli. Ve bununla birlikte Kendinizi olabildiğince yargısız ifade edebilmek amacıyla ben dilini kullanmayı öğrenmek ve Kendinizi olabildiğince doğrudan ifade edebilmek, söylediklerinizin arkasında durmak ve söylediklerinizle ilgili sorumluluğu tümüyle üstlenebilmek gerekiyor. Ve en sonuncusu da cümleleriniz olumsuz girişle başlamasın ve olumsuzla sonlandırmayın. Erich Fromm’un çok sevdiğim bir sözü var; “ İnsan, uğruna emek harcadığı şeyi sever ve insan sevdiği şey için emek harcar. Bir ilişkide çaba yoksa, o ilişki hiçbir zaman meyve vermez. Unutmayın Mükemmel İletişim yoktur, Çaba ve Özen vardır. !!
Bu konuyu biz biraz detaylandıralım, tartışalım diyorsanız da bugün hepinizi İlişkilerle ilgili seminerime bekliyorum. Caddebostan Kültür Merkezinde gerçekleşecek olan “Romantik İlişkilere Bakış” seminerim saat 19.00 da başlayacaktır. Görüşmek üzere, sevgiyle kalın!!
Uzman Psikolog Diana Güler