HomeMagazinMİRAY DANER’DEN AŞK TANIMI!

MİRAY DANER’DEN AŞK TANIMI!

MİRAY DANER’DEN AŞK TANIMI!

Vatanım Sensin dizisinde canlandırdığı Hilal karakteriyle büyük küçük herkesin kalbine dokunan Miray Daner yeni jenerasyonun umut ışığı olmayı başarıyor.

Miray Daner, Elele Dergisi’ne verdiği röportajında özel hayatına ve oyunculuğuna dair çarpıcı itiraflarda bulundu.

İşte o röportajından önemli kesitler:

Nasıl başladı oyunculuk serüveni, nasıl bir hikaye var arkasında?
Ailemde tiyatro sanatçıları var zaten ama oldukça ilginç bir şekilde annemin bir arkadaşının ısrarı sonucu başladım. İlk önce reklam filmiyle başladı her şey, henüz yedi yaşındaydım. İlk dizi projesi ise Bez Bebek’ti. Sonra beş sezon boyunca Papatyam dizisinde Gonca karakterini oynadım. Zil Çalınca, Merhaba Hayat ve Medcezir dizileriyle devam ettim. İlk başladığımda nasıl heyecanlıysam bugün hala her set günü aynı heyecanı hissediyorum. Set benim için dinlendiğim, huzur bulduğum, mutlu olduğum yer.

İlk kez rol aldığınız film hangisiydi, neler hissetmiştiniz o zamanlar?
İlk oynadığım sinema filmi 11 yaşındayken rol aldığım Dersiniz Atatürk filmiydi. Atatürk’ü Halit (Ergenç) Abi canlandırıyordu. Onu ilk gördüğüm an kendisine Atatürk makyajı yapılmıştı. Mustafa Kemal’in karşısında duruyordum, nefesim kesilmişti, kalbim pır pır, yaprak gibi titriyordum. Çocuk yüreğimde Ata’mın karşısında olmaktan duyduğum gururu tarif edemem size. Üstelik de Sabiha Gökçen’in çocukluğunu canlandırıyor olmak çok heyecan verici ve unutulmaz bir deneyimdi. O nedenle benim için özel bir yeri vardır Dersimiz Atatürk filminin. Sonra, Çınar Ağacı ve Arkadaşım Max filmlerinde oynadım.

Vatanım Sensin’de canlandırdığınız Hilal karakteri ile kendinize dair neler keşfediyor, hangi güçlü ve zayıf yanlarınızı fark ediyorsunuz?
Aslında bir karakter yaratırken kendinizin dışında, sizin sınırlarınızın uzağında bir yerden şekillendirirsiniz o karakteri. Hilal de öyle Miray’dan azade ve bambaşka biri. Oynadığım karakteri kendimle özdeşleştirmemeye dikkat ediyorum, onu kalıplara ve Miray’ın doğrularına hapsedersem o Hilal olmaz. Ben de Hilal ortaya çıkarken ona dair 100’e yakın soru hazırladım. Ne renk severden tutun da yetenekleri, ilgi alanları, hayat felsefesi, sevdiği çiçek, sevmediği yemek gibi sorulara hayal gücümü kullanarak cevaplar verdim. Mesela sevdiğimiz yemekler bile farklı. Miray’dan çıkabilecek en doğru ve gerçekçi Hilal’i bulmaya çabaladım. O nedenle ben Hilal’den, Hilal benden bağımsızız ve birbirimizi hiç etkilemiyoruz. Ama hümanist ve idealist olmak birbirimize yakın taraflarımız.

Siz hangi tarihi karakterle kendinizi özdeşleştirirdiniz?
Özdeşleştirmek demeyelim ama hayatı ilginç ve ibretlik gelen; çok bilinir olmamasına rağmen Emine Adalet Pee diyebilirim. Türkiye’nin ilk kadın casusu 2. Dünya Savaşı’nda dansçı kimliğinin altında Almanya’da üst düzey subaylarla dostluk kurup, Ankara’ya bilgi aktarıyor ve bu ihtişamlı günlerin ardından İstanbul’da beş parasız, kimsesiz darülacezede yaşamını yitiriyor. Emine Adalet Hanım, İngiltere kralı 5. George ile bahçe gezileri yapmış, Hitler ile çay içmiş ve Atatürk tarafından yanağından öpülerek kutlanmış, cesur ve vatansever bir Türk ajanı, güçlü bir kadın. Yaşadığı hayat içinde ünü, serveti, acıyı, aşkı, hüznü, yokluğu ve sefaleti hep en sonuna kadar deneyimlemiş biri olması nedeniyle bana ilginç gelen bir tarihi figür.

Hilal ve Leon ‘ekranın en sevilen çiftleri’ arasına girdi. Bu durumu siz nasıl yorumluyorsunuz, sizce hangi kriterler etkili oldu bu seçimde?
‘Biz istersek bu savaşı durdururuz!’ İşte belki de HiLeon’u bu kadar sevdiren, izleyicilerin sahiplenmelerini sağlayan sır bu. Bir savaşın, bir kuşatmanın, bir zulmün, büyük acıların ortasında sevginin gücüne sığınmak. Hilal ve Leon düşmanlıklarına, dil, din ve bütün farklılıklarına rağmen birbirlerini sevdiler. İzleyici; Leon ve Hilal’in gözlerinde ve sözlerinde imkansız ama katıksız saf aşka şahit oldu. Bundan etkilendiler ve bence klişe aşklardan uzak buldular HiLeon’u.

Aşkın tanımını siz nasıl yaparsınız?
Bana göre aşk sevginin en üst perdeden hissedilen hali. Her sevgi aşk olarak nitelendirilemez. Eğer sevgi damarlarda dolaşan kan gibi maddi-manevi insanın bütün menfaatlerinin üstünde ise o zaman aşktan söz edilebilir ve aşk bence sadece kadın-erkek arasında yaşanmaz. Sizi kuşatan dünyadaki her şeye duyulabilir. Bu emek verip büyüttüğünüz bir çiçek de olabilir bir kedi bir köpek de…

Şu anda aşık mısınız?
Karşı cinsten birine ise sorudaki kasıt, aşık değilim. Ancak yaptığım işe ve Hilal’e karşı duyduğum sevgi aşka yakın.

Ünlü olmak, şöhret bu yaşta size neler ifade ediyor?
Ben kendimi ünlü ya da şöhretli biriymişim gibi algılamıyorum. Tanınıyor olmak diye ifade edebiliriz bunu. Tanınıyor olmanın bana sağladığı ise yaptığım işin yansımalarını alıyor olmak ki bu da o işi ne kadar doğru yapıp yapamadığımla ilgili fikir edinmemi, kendimi doğru geliştirmemi sağlıyor.

Çekici bulduğunuz erkeklerin ortak bir noktası var mı?
Zeki ve esprili olmaları.