‘NEDEN SADECE BEN BEDEL ÖDÜYORUM?’
Nurseli İdiz: Bu ülkede sette alkol alan oyuncular var, neden sadece ben bedel ödüyorum?
Geçen hafta hem rol aldığı tiyatro oyunundaki, hem de dizideki işini aynı gün kaybeden Nurseli İdiz, mağdur edildiğini savundu.
Ünlü oyuncu alkollü olduğu için ikinci perdesine çıkamadığı tiyatro oyunu konusunda ekibin haklı olduğunu itiraf etti ve “Ailevi bir sorun yaşadığım için moralim çok bozuktu, o konuda hatalıyım. Keşke telafi edebilsem. Oyunu kaldırmışlar ama 10 – 20 oyun bedava oynama teklifinde de bulundum. Hatamı telafi etmeyi çok istedim. Kararı onlara bıraktım. Ama bana kızgın oldukları için buna yanaşmadılar. Keşke olmasaydı, çok üzgünüm. Rol arkadaşım Erhan Yazıcıoğlu benim hakkımda çok güzel sözler söylemiş. Teşekkür ederim. Ben de onu çok seviyorum. Ancak ben bu oyunu 1 yıldır oynuyorum. Ayrıca 44 bölüm dizi çektim. Böyle olsun istemezdim” dedi.
Nurseli İdiz, kadrosundan çıkarılıp yerine Neriman Uğur’un alındığı Siyah İnci dizisi hakkında ise kendisine büyük haksızlık yapıldıgını iddia etti. Usta oyuncu, henüz işbaşı yapmadan sözleşmesinin haksız yere feshedildiğini ve yasal haklarının doğduğunu öne sürdü.
Dizi ekibiyle kavga ettiği, ekip aracına alkollü olduğu için kustuğu iddialarıyla ilgili Meyatava’ya konuşan Nurseli İdiz, şunları söyledi:
“Siyah İnci dizisinde Berk Hakman’ın annesi rolü için anlaşma yapmıştım. 31 Temmuz’da kostüm provalarım yapıldı. Bir aydır ekibi bekliyorum. İlk bölüm avansım yattı. Daha hiç sete çıkmamıştım. Geçen pazartesi günü bana ‘Perşembe çekim var’ denildi. Sonra pazar gününe alındı. Set programı 20 kere değişti. Ben de ‘Başlarım sizin programınıza’ dedim. ‘Sette kavga etti, insanlara hakaret etti’ falan diyorlar. Sanki masalar havada ucuşmuş, biriyle yumruklaşmışım. Benimle ilgili bire bin katılarak efsaneler anlatılıyor. ‘Kadın sete enjektör vurup gelmiş’ deseler artık ona da inanacağım. Yok sete alkollü gitmişim, çekimi benim yüzümden yapamamışlar denilmiş. Ama benim setim yoktu ki, ben oteldeyim. Oyuncuları bile görmedim. Sadece Berk Hakman Ildır’da kaldığım otele, yanıma geldi. Ben ne Tolgahan Sayışman’ı, ne de Hande Erçel’i gördüm. Onlar zaten Çeşme’de lüks bir otelde kalıyormuş.
Ekip aracında set dışında yolculuk ederken kustum, doğru ama insanların işine böyle mi son veriliyor? O sırada setim yok, bir şey yok. Otelde içki içmek işten çıkarmak için bahane midir? Avukatla konuştum, yasal haklarım doğuyor. Ayrıca benim 5 yıldır devam eden sağlık sorunlarım, bipolar tedavim var. Bu rahatsızlıklar bir günde geçmiyor ki. Bu yaşananlardan sonra psikolojim iyice bozuldu.
Bu ülkede sette bile içki içen oyuncular var, bütün herkes bunları bilmiyor mu? Neden sadece ben bedel ödüyorum? Bugüne kadar yediğim haltların hepsinin arkasında durdum, yemediklerimi de savundum. Yeter ama artık. Sürekli alttan al, nereye kadar? Ben de bir Nurseli İdiz’im. Şoförün ve set ekibinin lafiyla daha işe başlamadan, ne olduğunu bile anlatamadan benim işime nasıl son veriliyor? Sete geç gitsem ya da gitmesem bu bir bahane olabilir ama öyle bir şey de yok. Okuma provasına katılmışım, o kadar hazırlık yapmışım. Bunların hiç mi değeri yok? Olan şu, ekip kriz yönetimi yapamadı, olmayan krizi büyüttü ama olan yine bana oldu. Mağdur oldum.
Zaten ‘Bu kadının yarın bir gün ne yapacağı belli olmaz’ denilerek, piyasa şartlarının altında ucuza paralara iş veriyorlar. Bir de böyle büyük haksızlıklar yaşıyorum. Hakkımda ‘İyilikten maraz doğar’ deniyor, bana iş verilerek sanki lütuf yapılmış gibi… Bu ülkede ne büyük hatalar yapanlar ise başroller alıyor, kahraman gibi değer görüyor.”
Hürriyet