“O HEP HAYATIMDA OLACAK”
Önce “Artık Türkiye’de Fashion Week’lerde çıkmayacağım” dedi, ardından Can Bonomo’yla tam evlenecekken yollarını ayırdı.
Evleneceklerini ilk ben duyurmuştum, maalesef ayrıldıklarını da ilk ben duyurmak durumunda kaldım. Şimdi de onu Amerika’da buldum. Özlem giderdik. Herkesin merak ettiği soruları ve daha fazlasını sordum Didem’e. İşte Didem Soydan’la Soho’da ayaküstü mini sohbet.
"OKULA GELDİM"
Didem ne yapıyorsun Amerika’da?
Okula geldim.
Ne okuyorsun?
Sosyal medya ve günümüzde reklamın sosyal medyaya uyarlanması üzerine bir okula gidiyorum. Zaten 4 ayrı markayı uzun süredir yapıyorum. Ama söylemiyorum çünkü algı karışsın istemiyorum. Yaptığım iş üzerine bir diplomamın olmasını çok istiyordum. Şu an onun eğitimini alıyorum.
Türkiye’ye gidip geliyorsun bildiğim kadarıyla.
Evet ayda 2 kere gidip geliyorum, işlerimi yapıyorum. Ve ailemi görmeye. Onlardan uzak kalamam.
Temelli yerleşir misin Amerika’ya?
Yok hayır. Sanmıyorum.
Temelli Türkiye’yi terk eder misin?
Hayır asla. Ama büyük konuşmamak, planlar yapmamak gerektiğini çok iyi öğrendim. Planlar son dakika değişebiliyor. O yüzden kesin bir planım yok.
"RUS MUSUN DİYEN ÇOK OLUYOR"
Burada sana nasıl yaklaşıyorlar? Türk olduğunu anlıyorlar mı?
İstanbul’da da beni kimse Türk’e benzetmez. Ama insanlar burada şöyle iletişim kuruyor: “Merhaba adın ne? Instagram’ın, Facebook’un var mı?” Seni ekliyor ve sonra ne yaptığını görüyorlar. Türk olduğumu öğrenince şaşırıyorlar. Çünkü kafalarında çok başka bir görüntü var. Daha esmer, daha balıketli bekliyorlar. “Rus musun?” diyen çok oluyor. İstanbul’da da özellikle taksiciler “Türkçe’yi çok güzel öğrenmişsin” derlerdi.
New York Moda Haftası’nda küçük bir şey yaptın.
Evet, çok küçük izinli bir şey yaptım. Burada iznim olmadığı için çalışmıyorum. Yoksa kaçak durumuna düşerim. Böyle bir şeye hiç girmedim. Okula gidip geliyorum, devam zorunluluğu var. Haftanın 5 günü saat 09.40-16.00 arasında okuldayım.
Nerede yaşıyorsun?
Soho’da yaşıyorum.
Burada para kazanmıyorsun. Peki nasıl yaşıyorsun?
İstanbul’daki işlerime gidip geldiğim için kazancım devam ediyor. Bazen 2 günlüğüne gidip geliyorum.
Ülkenin durumunu nasıl görüyorsun uzaktan?
Üzücü şeyler olmaya devam ediyor. Ama biz çok randımanlı bir milletiz bence. Düşmeye, kalkmaya… Bir şekilde bu karmaşanın içinden çıkacağımızı düşünüyorum. Başka yolu yok. Aileler karışıyor ama eninde sonunda ailesin ve düzlüğe çıkıyorsun. Memleketimiz de çıkacak. Ülken de ailen gibi.
‘UMUT EKER’LE DÜKKÂN AÇACAĞIZ’
Yarının planı yapmıyorsun ama kendini nerede görüyorsun?
Senelerdir yaptığım işi profesyonel duruma dökmek istiyorum. Sosyal medya markalarının sosyal medyadaki duruşlarını danışmanlık haline getireceğim bir şeye dönüştürmek istiyorum. İlerde de bunu daha farklı bir platformda yapmak istiyordum. Bir de Umut Eker’le birlikte açacağım bir dükkânımız var. O bitmek üzere.
Ne dükkânı?
Umut ve benim dükkânım. İçine girdiğiniz zaman “Eh tamam” diyeceksiniz. Sen bizi herkesten önce tanıyan tek insansın. 2003’ten beri bizi gözlemliyorsun. Ne giyiyorsak, takıyorsak, sürüyorsak o dükkânda olacak. Ben hiç lüks içinde yaşayan bir insan olmadım. Üzerimizde merak ettikleri her şeyi dükkânda bulacaklar. Nişantaşı’nda açmaya hazırlanıyoruz.
Son olarak Clinton mı Trump mı?
Clinton. Herkes onu istiyor.
‘TV’de en çok ne gözüküyorsa insanlar onu olmak istiyor’
Türkiye’de Fashion Week’te çıkmama kararı aldın. Uzaktan izlediğinde “Keşke olsaydım” dedin mi hiç?
İşime karşı belli bir aşkım var. O yüzden şurada kaldırımda bir defile olsa içinde olmak istiyorum. Ama şartlar onu gerektirdi. Yazdığım şeyin arkasındayım. Yazdığım şeyden değişik durumlar olmadığı için de çıkmıyorum hala.
Türkiye’de modellik ne durumda sence?
Senelerdir işin içindeyim ama hâlâ kendimi buna cevap verecek durumda görmüyorum. Bu soruyu Türkiye’de çekim yapan, çekimlere karar veren, dergilerin başındaki insanların cevaplamasını çok istiyorum. Merak ediyorum ne düşünüyorlar. Benim zamanımda onlar keşfediyorlardı bizleri. Modacılar, tasarımcılar paralel gidiyorlardı.
Şu an neden kimse model olmak istemiyor?
‘Televole’ zamanında herkes model olmak istiyordu. O zaman öncelik modellerdeydi. Şimdi diziler ön planda. Televizyonda en çok ne gözüküyorsa insanlar onu olmak istiyor.
‘Çok özel bir ilişkiydi çok özel bir arkadaşlıkla bitti’
Bir önceki röportajda Can Bonomo’yla evleneceğin günü konuşuyorduk.
Her şey kısmet. Hiç belli olmuyor. Can benim en sevdiğim, en saygı duyduğum insanlar arasında. Albümü çıkacak. Tekrar resim sergisi, tekrar şiir kitabı… Hepsini herkesten önce ben bekliyorum. Üretme safhasına 3 sene tanık oldum. Gelecek şeyleri çok merak ediyorum.
Çok tatlı ve saygılı ayrıldınız...
Evet, benim ailem arasında Can en özel kişi. Harika bir adam. Çok özel bir ilişkiydi, çok özel bir arkadaşlıkla bitti.
Tekrar birlikte olur musunuz?
Can benim hayatımda hep olacak. Şiirleriyle, şarkılarıyla, resimleriyle… Bir şey olduğunda danışacağım 3 isim varsa onlardan biri Can’dır. Onun fikirleri çok önemli benim için.
"YALNIZLIĞIN TADINI ÇIKARIYORUM"
Yeni bir aşk var mı?
Yok. Daha denk gelmedi bana öyle bir şey. Geleceğini de zannetmiyorum. Burası aşk yaşamak için yanlış bir şehir.
Göz tacizinde bile bulunmuyor kimse burada.
Aynen öyle. Burada daha çok güzel flört ediyorsun insanlarla.
Biri gelip “Takılalım mı?” dese sen “Hayır” desen gidiyor.
Aynen. İltifat ediyor sonra kafasını çevirip gidiyor. “İstemedi gitti” diyorsun, kalıyorsun.
Aşk istiyor musun peki?
İstediğin zaman olmaz, istemediğin zaman olur ya. Şu an yalnızlığın tadını çıkarıyorum.