Seçil Gür Hürriyet Kelebek’e Özel Röportaj Verdi
Ne kadar da aklı başındaymış, hayatla ilgili ne doğru tespitleri var, nasıl da kendiyle dalga geçebiliyor diye şaşırıyorum. Seçil Gür’ü neden bu kadar az tanımışız ki? Belki de Serdar Ortaç’la ilişkisi bütün bu yönlerini geride bıraktığı için… Girdik, o meseleye de girdik tabii: “Rahatsız oluyor muyum, olmuyor muyum, hoşuma gidiyor mu, gitmiyor mu… Bunları kendime sormuyorum” diyor.
1 Ocak, Oğlak kadını… Nesinden daha çok çektin: Soğuk görünmekten mi, ilişkilerde güvensizlikten mi?
– Birkaç yıl öncesine kadar burçlara inanmazdım. Fakat soğuk olduğum ve evet, güvensiz olduğum ve evet, inatçı olduğum için bir suçlu aradım ve buldum hemen kendime tabii. (Gülüyor) Meğer Oğlakmışım. Şaka yapıyorum tabii. Ve soğuk diyenlere “Hadi oradan” diyorum, “Siz beni bir de sevince görün”.
Adanalı bir ailenin kızı olarak Bavyera’da başlayan hayatın… Bir film olsa macera mı olurdu, müzikal mi?
- Oldukça karışık, fakat macera dolu bir Film diyemeyiz. Ama trajikomik bir müzikal olabilir mesela.
İlk projemden sonra hakkımda çıkan en komik yorum “Beverly Hills görünümlü taşralı”ydı. (Gülüyor) Haklılar bir açıdan.
Almanya doğumluyum, çocukluğum Adana’da geçti. 20 yıldır İstanbul’da Adanalı… Zordu başlarda. Ayak uydurmayı bırakıp kendim gibi yaşamayı seçtim. Çukurova Devlet Senfoni, Mimar Sinan’da opera, İTÜ’de Türk musikisi… Pop-arabesk söylemek zul mü, keyiften mi? - Fıkralara konu olacak kadar komik, ders alınacak nitelikte mücadele dolu.
Benim için müzik söz konusuysa ‘zul’ ortalıkta olamaz. Büyük keyif alıyorum şarkı söylemekten. Ha pop mu, arabesk mi konusuna gelince… Ayırmıyorum biliyor musun…
◊ Söz-beste de yazıyorsun. Birini seçmek zorunda kalsan: Sahne önü mü, sahne arkası mı? - İnsanlarla beraber şarkı söylemenin tadına varmışken, şimdi “Keşke işin sadece mutfağında olsaydım” diyemem. Cevabım sahne önü.
◊ Hangisi en kıymetlin: Çıkış şarkın “Deli Yangın” mı, popüler olan “Dünyalar Kadar” mı? - En kıymetlim tabii ki “Deli Yangın”. Ama “Dünyalar Kadar”ın yeri de başkadır. Tabii bir de 11 Mart’ta çıkan, sözü müziği bana ait “Meczup” adında 7 şarkılık albümümden bahsetmeliyim. Öyle güzel bir duygu ki. Yaşadıklarım, yaşanmışlıklar, hepsini dilim döndüğünce yazmak, bestelemek… Sezen Aksu beni duyup bana şarkı verinceye kadar kendi şarkılarımı çıkarmaya devam. (Gülüyor)
◊ Isparta Gül Festivali’nde kadro değişti. Sen olsan, ikinci grupta yer almayı kabul eder miydin, etmez miydin? - Beni festivale gelen dinleyicilerim bağlar: Fillerin tepiştiği ortamda çimleri ezmem. Fikirlerini, duruşunu ifade ederken üslupsuz tavır sergileyen insanlardan hoşlanmıyorum. Hep destek, tam destek neden? Neden bir eğri oturup doğru konuşmaya cesareti yok insanların? Ama ne de güzel gündem oluyorlar, hem de ne güzel…
◊ Serdar Ortaç’la bir ilişki yaşadın. “Keşke ayrılmasaydım” diye durup durup bunu dillendiriyor. Rahatsız mı oluyorsun, hoşuna mı gidiyor?
- Rahatsız oluyor muyum, olmuyor muyum, hoşuma gidiyor mu, gitmiyor mu… Bunları kendime sormuyorum. O yüzden bu sorunun da bir cevabı yok. Ayrıca bu son olsun, artık bana bu konu lütfen sorulmasın ya.
Affetmek mi, unutmak mı?
- Affetmek. Ben affederek arkamda bırakabiliyorum.
◊ Hangisini tercih edersin: Tek başına ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı? - İçimden ağlamak geldiyse yanımda kim var, kim yok bakmam bile. Hüngür şakır…
◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi kayıtsızlık mı?
Aşkın içindedir nefret de. Aşkın karşıtı kesinlikle kayıtsızlıktır.
◊ Yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?
- Aşk olursa yılın romantik zamanı yok.
◊ Aşkta alıcı kuş musun, çantada keklik mi? - Âşıksan ne olduğunun önemi var mı? Hiç kurgulamam. Aşk varsa kuş gibi uçarım.
◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkının kötü bitmesi mi? - Kimselere âşık olmadan yaşanır mı? Herkes âşık olmalı bu hayatta. İlla erkek-kadın olarak bakmıyorum, kediye ol, çiçeğe ol, arabaya ol ama âşık ol. Aşksız yaşanmaz.
◊ En çok hangi dekoltene güvenirsin: Sırt mı, bacak mı? - E ama göbek yok bu sorunun içinde. Ama ikisinin arasında tercih yapacaksam sırt.
◊ Yakın zamanda meme estetiği yaptırdın. Dönemsel toparlama mı, bir şikâyetin mi vardı? - (Gülüyor) Hiç yoktu ki. Bir eksikliği tamamladık diyelim. İnsan kendini iyi hissettirecek şeyler yapmalı, botoks bağımlısıyım mesela. Estetikli güzel mi oldum ben şimdi?
GÜNDELİK HALLER
10 yıldır televizyonum yok
◊ Asla hatırlamadığın biri sana çok samimi davranıyor. Yekten hatırlamadığını mı söylersin, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsın? - Bu soruyu sanki beni çok eski
tanıyorsun da özellikle sormuş gibisin.
O kadar çok başıma geliyor ki. Karşımdaki insanın insafına kalmış bana inanmak. Hatırlamadığım o kadar çok oluyor ki. Bilerek yapmıyorum tamamen şapşallığım. Yekten “Özür dilerim, tanıyamadım” diyorum.
◊ Az tanıdığın birine… Telefon açmak mı, mesaj atmak mı? - Duruma göre değişir ama telefonda konuşmayı çok sevmem. Tercihim mesaj.
◊ Evdeki halini hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu? - Evde ayakkabıyla dolaşan, gece yatana kadar pijama giymeyen ve 10 yıldır televizyonu olmayan birinin bu soruya cevabı tabii ki telefon-YouTube-sosyal medya.
◊ Spor ayakkabı mı, topuklu mu? - Bir röportajımda “Topuklu ayakkabı giyince şarkı söyleyemiyorum, hep düşeceğim korkusu” diye bir şey söylemiştim. Ertesi gün gazetelerde “Topuklu giyince detone oluyorum” başlıklı haberler çıkmıştı. Çok zorunda olmadıkça spor ayakkabı tercih ediyorum. Spor ayakkabı mutluluktur…
HAYAT BİLGİSİ
Negatif ama ilginç insanlar yaratıcı oluyor
◊ Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı? - Pozitif, çok pozitif, mini mini minnoş, bir de sıkıcı: Hayır yok, sevmem. O yüzden negatif ama ilginç. Onlar yaratıcı oluyor, tercihimdir.
◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
- Zengin ama çirkin. Paran olunca doktorlar seni güzelleştirmek için sıraya girer.
◊ Peki para saadet getirir mi, getirmez mi? - Para saadet getirir. Ne yazık ki para günümüzde itibar da getiriyor. Değeri parayla ölçülen saygınlığa üzülerek şahit oluyorum.
◊ Mantık mı, içgüdü mü? - Mantıklı içgüdülerimin olmasını tercih ederdim.
POPÜLER ŞEYLER
Barış Manço benim bayram sabahımdır yahu
◊ Hangisine daha çok gülersin: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi? - Cem Yılmaz. Kendisi “Güldürürken düşündürmek zorunda mıyım?” diyor ama düşünmeden edemiyorum, “Gözlemlerini aktarırken nasıl bu kadar güldürebiliyorsun be adam!” diyorum.
◊ Hangi Demet: Akbağ mı, Evgar mı?
- Demet Evgar’ı aşırı seviyorum ya… “Aile Arasında”yı kaç kez izledim hatırlamıyorum. Ne vardı biraz ona benzeseydim.
◊ Beren Saat mi, Serenay Sarıkaya mı?
- Serenay güzelliğinin altını boş bırakmayan kadınlardan, “Güzelim” deyip kendini göstermiyor, “Yeteneklerimi geliştiriyorum” diyerek sunuyor bize kendini.
◊ Kıvanç Tatlıtuğ mu, Burak Özçivit mi?
- Karşısına kimi koyarsanız koyun, cevap değişmez: Kıvanç Tatlıtuğ. “Seçil böyle Adanalı mı olur? Nasıl bu kadar beyazsın” dediklerinde “Kıvanç da Adanalı” diyorum.
◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
- Filiz Akın zarafeti der, susarım.
◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?
- Sezen benim yâdıma, anıma…
◊ Cem Karaca mı, Barış Manço mu?
- İkisi de çok kıymetli ama Barış Manço benim bayram sabahımdır yahu!
KÜÇÜK KEYİFLER
Sabah, öğle, akşam mantı yiyebilirim
◊ Bodrum-Gümüşlük mü, Çeşme-Alaçatı mı? - Seçim yapmak durumundaysam Alaçatı. Ama ben Marmaris-Akyaka’cıyım, Fethiye-Göcek’çiyim. Az insancı, çok huzurcuyum.
◊ Çaycı mısın, kahveci mi? - Kahveyi hayatıma 2018’de soktum. Hiç içmezdim ama sevdim. Ama çay öyle mi? Çaysız sohbet olmaz. Kahvaltı da olmaz.
◊ Tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu? - Tren yolculuğu sanki. Gemi de olur. Bu soru kazıkmış ya.
◊ Hangi üçlü seninki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı? - “Bir Adanalıya bunu sormak ayıptır” demeyeceğim. Çünkü rakı-balık-Ayvalık. Affetsin beni hemşerilerim. (Gülüyor)
◊ Biraz yoldan çıkmak istedin: Mantı mı, iskender mi? - Mantı, mantı, mantı! Ben yoldan gönüllü çıkıyorum ve sabah, öğle, akşam yerim. Bak doymam diyorum.
◊ Kedi mi, köpek mi? - İkisini de çok seviyorum ama kedileri aşşşırı çok seviyorum.
◊ Tavla mı, satranç mı? - İkisini de bilmem. Ama bana “Americano, king, pis yedili” de, hemen “Nesine?” derim.
◊ Twitter mı, Instagram mı? - “Instagram, sen olmasaydın biz n’apardık?” diyorum hep.
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydın… Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi? - Eskiden olsa “Kırmızı etten asla vazgeçmem” derdim, Şimdi olmasa da olur.
HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI…
◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı? - Deniz-kum.
◊ Hangisi daha çok çekti? Külkedisi mi, Pamuk Prenses mi?
- Külkedisi.
◊ Ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
- Film.
◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
- Nâzım…
◊ Bir renk olsan: Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
- Mavi.
◊ Bir yemek olsan: Tatlı mı, tuzlu mu?
- Tatlı.